14 Temmuz 2010 Çarşamba

Özel Yetenekli Çocuklar

Bir bebeğin dünyaya gelişi….Bebeğin dünyaya gelişiyle ailesine yaşattığı sonsuz mutluluk...Bu duygular her aile için eşsiz yaşantılardır, her aile için benzersizdir, tektir ve tıpkı çocukları gibi sadece onlara “özel”dir. Günler geçtikçe çocuklarının özelliklerini çocukları ile birlikte görerek ve yaşayarak öğrenmek aileler için apayrı bir hazdır. Bütün bu gelişimsel özelliklerin yanı sıra bazı çocuklar diğerlerinden farklı birtakım özellikler sergilerler ve bu onları “özel yetenek”leri olan çocuklar kategorisine dahil etmektedir. ‘Özel yetenekleri olan çocuklar kimlerdir? Tanımları nasıl yapılır?’ sorusunu sadece tek bir cümle ile açıklamak imkansızdır, çünkü nasıl her birey farklı ve kendine has özelliklere sahip ise, özel yetenekli çocuklarımızın her birinin de kendine has özellikleri ve farklılıkları vardır. Bu durumda önemli olan; çocukların özel yeteneklerini fark ederek bu yetenekleri olumlu yönde değerlendirmek, kapasitelerini en üst düzeyde sergilemelerine yardımcı olarak ortadan kaybolmalarını engellemektir. Bunların tümünü yapabilmek için ilk olarak göz önüne almamız gereken konu; özel yetenekli çocukların özelliklerinin neler olduğudur. Özel yetenekli çocukların özelliklerini öğrenirsek; potansiyellerini uygun yönde değerlendirmelerine ve başarıya ulaşmalarına, ülkemize ve tüm dünyaya faydalı birer birey olmalarına yardımcı olabiliriz. Tam tersi bir durumda ise bu çocukların özel yetenekleri değerlendirilemez ve potansiyellerinin yok olup gitmesine, toplum içerisinde ‘problemli’ ve dışlanan bireyler olmalarına neden olabiliriz.


Özel Yetenekli Çocukların Özellikleri:
Özel yeteneklere sahip olan çocuklar genellikle resim, müzik gibi sanatsal alanlarda, matematik, fen ve sosyal gibi akademik alanlarda, yaratıcılık ve liderlik alanlarında, hafıza ve zihinsel gelişim alanlarında yaşıtlarına oranla daha hızlı gelişim sergileyebilmekte ve daha yüksek seviyede performans gösterebilmektedirler.

Özel yetenekli çocuklar yaşıtlarından beklenen gelişim düzeyinin daha üzerinde bir gelişim sergileyebilmektedirler. Özel yetenekli çocuklar genellikle hızlı öğrenir ve çabuk kavrarlar. Sürekli yeni bilgiler edinme ve yeni bir şeyler öğrenme istekleri olabilmektedir. Bu yeni bilgileri edinebilmek için de sürekli etraflarındaki yetişkinlere sorular sorabilir ve bazı sorularının yanıtlarını alabilmek için çeşitli araştırmalar yapmaya çalışabilirler. Öğrenmeye yönelik motivasyon düzeyleri çok yüksek olabilmektedir. Öğrendikleri bilgileri hemen hafızalarına kaydedebilirler. Bu çocuklar bir alan ile ilgili öğrendikleri bilgileri diğer alanlara transfer edebilme becerisine sahiptirler. Bu çocuklar genellikle erken konuşan, okula başlamadan okuma ve yazmayı öğrenen çocuklardır.

Özel yetenekli çocuklar olayların nedenleri ve sonuçları ile yakından ilgilenebilirler, olaylar arası ilişki kurma becerileri gelişmiş olabilmektedir. Analiz yapabilme ve senteze gidebilme yetenekleri kuvvetlidir. Ayrıntılar dikkatlerini çekebilir. Dikkatlerini yoğunlaştırma becerileri de gelişmiştir. Bu nedenle oyunlara ve çalışmalara daha çabuk konsantre olabilmektedirler. Ayrıca olayları ve çalışmaları hızlı kavrayabildiklerinden; yaşıtları henüz oyunların ayrıntılarını yeni kavramışken, üstün yetenekli çocuklar yeni bir oyunu öğrenmeye hazır hale gelebilirler.

Özel yetenekli çocukların sanatsal alanlara yönelik becerileri yaşıtlarına oranla daha fazla ve hızlı gelişebilmektedir. Örneğin resim alanına çok farklı konular ile ilgili resimler çizmeyi ve farklı renkler ile bir kompozisyon oluşturmayı tercih edebilirler. Ayrıntılara fazla önem verdikleri için resimlerini çizerken de resimlerindeki şekillerin ve renklerin seçimine ve çizimine zaman ayırır ve itinalı çalışırlar. Bu çocukların ritm duyguları da gelişmiştir. Müzik alanına da ilgi duyarlar. Duydukları ritm ve şarkıları, şarkı sözlerini hafızalarında tutabilirler. Herhangi bir müzik aleti çalmaya yönelik ilgileri olabilmekte, o aletle ilgilenmekten ve o aletin özelliklerini keşfetmekten hoşlanabilmektedirler.

Özel yetenekli çocukların bir diğer özelliği de gelişmiş gözlem yetenekleridir. Dikkat becerileri, ayrıntıya önem verme ve öğrenme becerileri geliştiği için, bu becerilere paralel olarak etraflarındaki olayları gözlemleme becerileri de gelişmektedir. Sıklıkla, görerek ve yaşayarak öğrenirler.

Bu çocukların yaratıcılık yetenekleri de gelişmiştir. Yeni bir şeyler üretmeye, keşfetmeye ve yeni ürünler ortaya koymaya, gelişmeye ve geliştirmeye yönelik istekleri olabilmektedir. Bu nedenle çevrelerinde sık sık araştırmalar yapmayı isteyebilirler. Bunun yanı sıra bu çocukların hayal güçleri de gelişmiştir. Bunu; ürettikleri sanatsal eserler ve yaratıcı fikirlerinden anlayabiliriz. Çeşitli durumlar ve problemler karşısında ürettikleri fikirler ve çözüm yöntemleri bazen yetişkinleri şaşırtacak düzeyde olabilmektedir.

Özel becerilere sahip olan bu çocukların bir diğer becerisi de dili doğru kullanma becerisidir. Özel yetenekli bu çocuklar kendilerini yaşıtlarından daha gelişmiş bir dil düzeyinde ifade edebilirler. Genellikle öğrendikleri sözcükleri doğru yer ve zamanda kullanabilirler, konuşmaları akıcıdır. Sürekli fikirlerini ifade ederler. Sözcük bilgileri yaşıtlarına oranla daha yüksek düzeydedir. Düşüncelerini ve bir konuya ait fikirlerini çekinmeden ve doğru cümleler kurarak ifade etmeye isteklidirler. Diğerleri tarafından kabul görmek bu çocuklar için çok önemlidir.

Üstün becerilere sahip bu çocuklar matematik, sosyal ve fen gibi akademik alanlarda da gelişmiş yetenekler sergileyebilmektedirler. Bu çocuklar sayılar ile yakından ilgilenir, sayıları erken yaşta öğrenebilirler. Kavramsal bilgileri hızlı bir şekilde öğrenirler. Problem çözme yetenekleri gelişmiştir ayrıca bir problemi farklı birkaç yolu kullanarak çözebilirler. Espriyi anlama ve espri yapma yetenekleri gelişmiştir.

Sosyal gelişim düzeyi olarak bakıldığı zaman bu çocuklar, oyunları çok hızlı öğrenmenin yanı sıra lider olma arzuları nedeniyle genellikle oyun kurucu olmak ve oyunu koydukları kurallara göre yönlendirmek isteyebilmektedirler. Buna ek olarak; taşıdıkları yaratıcılık özelliği oyun ortamında da ortaya çıkmakta, çocuklar oyun materyallerini farklı rollerde kullanabilmektedirler. Örneğin daha önceden içine boncuk atmak için kullandıkları plastik kutuyu evcilik oyununda tencere yerine kullanabilmektedirler. Oyun içinde paylaşımcı ve yardım etmeye hazır bir tutum sergilemektedirler. Bu çocukların kendilerine güven düzeyleri yüksektir ve kendi ayakları üzerinde durabilmeye çalışmaktadırlar. Bu nedenle genellikle bağımsızlıklarına düşkün olurlar ve bazı çalışmalarını tek başlarına tamamlamak isteyebilirler.

Bu çocuklar için arkadaşlık ilişkileri çok önemlidir. Arkadaşları ile aynı ortamda ve paylaşımda bulunmak, onlarla birlikte vakit geçirmek, oyun oynamak, arkadaşlarına yardımda bulunmak, onların fikirlerine önem vermek özel yetenekli çocukların taşıdığı özelliklerdendir.

Burada atlanmaması gereken en önemli nokta; özel yetenekli bir çocuğun bu yeteneklerin hepsine sahip olma zorunluluğu bulunmadığıdır. Ayrıca sadece bu özelliklerden bir ya da birkaçını sergiliyor olmak, özel yeteneklere sahip olunduğu anlamına gelmemektedir. Bu özelliklerin yanı sıra çocuğun gelişim öyküsü ve gelişim seyri de çok önemlidir. Tüm bu bulgular birlikte değerlendirildiği zaman bir anlam kazanmaktadır.

Özel Yetenekler Her Koşulda Olumlu Mu?

Özel yeteneklere sahip çocukların birey olma becerileri gelişmiştir, bu nedenle yaşıtları ile oyun kurdukları zaman lider olup oyunu ve oynayanları kendi istekleri ve kuralları doğrultusunda yönlendirmek isteyebilirler. Bu özellik akran grubunda zaman zaman sıkıntılara sebep olabilmekte, diğer çocuklar bu tarz diretmeleri kabul etmediklerinde oyun bozulmakta hatta bu çocuklar yaşıtları tarafından oyunlara dahil edilmek istenmeyebilmektedirler. Bu durumda, çocuk ilerleyen zamanlarda gruptan yani sosyal ortamdan dışlanabilmekte ve izole olabilmektedir.

Bu çocukların zihinsel gelişimleri ve dil gelişimleri yaşıtlarından daha hızlı süregeldiği için sıklıkla okula ait okuma-yazma becerilerini okul öncesi dönemde edinebilmektedirler. Ayrıca okul öncesi eğitim kurumunda edinmesi gereken kavramları da daha kuruma başlamadan da edinmiş olabilirler. Bu hem çocuklar hem de eğitmenler için sıkıntı yaratabilecek bir durumdur. Çünkü çocuk daha önceden öğrendiği bir şeye çok fazla ilgi göstermek istemeyecek, zaten öğrenmeye düşkün olduğu için yeni bilgiler isteyecek, yapılanlardan sıkılacaktır, sıkıldığı için dikkatini yöneltecek başka itemler arayacak, eğer bulamazsa dikkati dağılacak ve bu nedenle etrafındakilerin de dikkatini dağıtacak hareketlerde bulunmaya başlayacaktır. Bütün bu olanlar öğrenme ortamını olumsuz yönde etkileyebilecektir.

Bazı durumlarda ebeveynler özel yeteneklere sahip olan çocuklarına nasıl davranacaklarını bilememektedirler. Çocuklarının sahip olduğu bu yetenekler elbette ebeveynler için övünülecek bir gurur kaynağıdır. Ancak bu gurur kaynağı doğru yönlendirilmediği takdirde körelebilmektedir. Eğer çocuktan, girdiği her ortamda, sahip olduğu bir yeteneğini sergilemesini istersek çocuk bir süre sonra bundan sıkılmaya, bu becerisini sergilememeye başlayacaktır.

Bu tarz durumlarda unutulmaması gereken en önemli nokta, çocuğun yeteneklerinin doğru kanallar aracılığı ile olumlu şekilde yönlendirilmesi gerekliliğidir. Bunun için ailelere önemli görevler düşmektedir. Çünkü çocuklarını en iyi tanıyan kişiler anne ve babalardır.

Ailelere Düşen Görevler:

Özel yeteneklere sahip çocukların ebeveynlerinin yapması gereken en önemli şeylerden birisi; çocuklarının “farklı” olduğunu vurgulamadan farklılıklarını desteklemektir. Her çocuk bir bireydir. Tüm bireyler( özel yetenekleri olsun veya olmasın) birbirlerinden farklıdırlar. Çocuğunuzu değerlendirirken, onun sadece farklı yetenekleri olduğunu değil herkesten farklı bir birey, bir değer olduğunu unutmayın. Ona ve farklı özelliklerine saygı duyun. Diğer çocuklar gibi şefkate, sevilmeye ihtiyaç duyduğunu unutmayın.

Çocuğunuzu girdiği her ortamda, her yönüyle gözlemleyin. Çocuğunuzun gelişimi yaşıtlarına oranla daha önde olabileceği için, çocuğunuz bazı durumlarda yaşıtları yerine yetişkinlerle vakit geçirmeyi tercih edecektir. Ancak çocuğunuzun psikolojik gelişimi açısından hala yaşıtları ile ‘aynı yaşta’ olduğunu unutmayın. Çocuğunuzun birçok sosyal ortama girmesini ve yaşıtları ile birlikte sıklıkla vakit geçirmesini sağlayın. Bu hem akranları ile paylaşımlarda bulunmasını sağlayarak sosyal gelişimini hem de psikolojik gelişimini olumlu yönde etkileyecektir. Unutmayın: “O hala bir çocuk!”

Çocuğunuzun özelliklerini destekleyecek birtakım faaliyetlerde bulunmasını sağlayın. Özel ilgi alanlarına yönelik becerilerini destekleyici bazı faaliyetlerde bulunmak çocuğunuzun becerisini geliştirmesine destek olacak, hem de çok sevdiği başarma hissini yaşamasını sağlayacaktır. Ayrıca bu etkinlikler, ileriki yıllarda sahip olacağı bir hobinin veya sosyal faaliyetin temellerini atmış olacaktır. Ev ortamında da bu faaliyetleri destekleyici materyaller bulundurmak faydalı olacaktır.

Çocuğunuz araştırmaya ve öğrenmeye meraklı olduğundan size sıklıkla sorular yöneltecektir. Burada önemli olan çocuğunuzun sorularına sıkılmadan ve içtenlikle yanıt verebilmenizdir. Çocuğunuzun sorularına her zaman doğru yanıt vermeye çalışın. Eğer sorduğu soruların yanıtlarını bilmiyorsanız: çocuğunuz ile birlikte bunları araştırabilirsiniz. Bu; hem birlikte keyifli vakit geçirmenizi sağlayacak, hem de araştırmayı seven çocuğunuz için motive edici, eğlenceli ve öğretici bir etkinlik olacaktır.

Çocuğunuz her şeyi keşfetmek istediğinden, her şeyi deneyerek ve yaşayarak öğrenmesine izin verin. Bu noktada sizin desteğinize ve model olmanıza ihtiyaç duyabilir. Onun yanında olun ve onu destekleyin.

Çocuğunuz başarılı olma duygusunu yaşamayı çok sevecektir. Ancak onun başarılarını abartmayın ve abartılı tepkilerle değil normal şekilde destekleyin. Bir başarısızlık durumu ile karşılaştığı zaman, motivasyonunu kaybettiği durumlarda duygusunu anladığınızı ona hissettirin ve onu teşvik edici yönde motive etmeye çalışın.

Çocuğunuz ile ilgili beklentilerinizi, çocuğunuza göre ayarlayın. Ancak bu beklentilerin çocuğunuzun becerilerinden çok yüksek veya çok aşağı düzeyde olmasına izin vermeyin. Üst düzey beklentiler her iki tarafı da hayal kırıklığına uğratabilir, aranızdaki ilişkiyi olumsuz yönde etkileyebilir ve motivasyonunuzu kaybetmenize neden olabilir. Beceriler ve beklentiler her zaman paralel olmalıdır, bunu unutmayın.

Çocuğunuzu hiç kimse ile kıyaslamayın. Özellikle kardeşleri veya yakın çevrelerindeki çocuklar ile kıyaslamamak ve herkese eşit bir tutum sergilemek çok önemli bir noktadır.

Eğer çocuğunuzun özel yetenekleri ile ilgili neler yapılabileceğini bulmakta ve planlamakta sıkıntı yaşıyorsanız, aklınıza takılan bazı soru işaretleri varsa ve bunların yanıtlarını bulamıyorsanız, bir profesyonelin desteğine ihtiyaç duyuyorsanız o zaman bir uzmandan yardım alabilirsiniz.

Eğer çocuğunuz 6 yaşından küçük ise zeka gelişimini bir test ile değerlendirebilmek mümkün olmayacaktır. Ancak 6 yaş ve sonrasında bir zeka değerlendirmesi yapılabilmektedir. Bu yaşa dek yapılabilecekler, çocuğunuzu genel gelişim özelliklerine göre değerlendirmek ve onu ilgi duyduğu alanlarda destekleyerek motive etmektir. Bu noktada ebeveynlerin gözlemleri çok değerlidir. Çocuğunuzun severek yaptığı faaliyetleri gözlemleyerek keşfedin ve onu bu yönde motive etmeyi unutmayın.

Her çocuk özeldir, farklıdır ve değerlidir. Önemli olan bunu onlara hissettirebilmektir...

Uzm. Psikolojik Danışman Tuğba Gürçağ

www.bebekcocukdunyasi.com

3 yorum:

  1. iki yaşında ve 29 a kadar sayan oğlumu sayılardan uzaklaştırmalı mıyım?

    YanıtlaSil
  2. Evet. Sayılar yerine başka konulara adapte etmenizde fayda var. Çünkü 2 yaş çocuğunun sayı konusunda normal bilgisi ezberden 5 e kadar saymasıdır.

    YanıtlaSil
  3. Merhaba, peki 2 yasinda ve 70e kadar turkce ve 20ye kadar ingilizce sayan kizin ailesi ne yapmali? Tesekkurler

    YanıtlaSil

Yorumlarınızla katkı sağladığınız için teşekkür ederiz...